10 GÜNLÜK AÇLIK
Bir kaç ay boyunca kısa açlıklar, karaciğer temizlikleri derken, kendimi en son 10 günlük açlığın eteğinde buluverdim. Bu vakte kadar kazanımlarım, tecrübelerim beni cesaretlendirmeye yetiyordu. Ve en önemlisi, bir an önce sağlıklı, enerjik, dinç olma isteğim tüm zorluklara göğüs gerdiriyordu.
10 günlük açlık zor bir süreç. Bu yüzden annemden yardım aldım. Evde henüz iki yaşında bir çocuk vardı. Ben kendimle ilgilenirken, anneanne ve torunu birlikte vakit geçirdiler. Böylece süreç beklediğimden daha suhuletle geçti. Öncelikle 10 günlük açlıkta dikkat edilmesi gerekenleri konuşalım;
- Niyet etmek
- Öncesinde hafif beslenmek
- Niyet edilen gün, saat 19.00’dan sonra bir şey yememek
- Saat 23.00’dan sonra magnezyum sülfat içmek (ilk gün)
- Sahurda su içmek
- 10 gün boyunca iftarda ve sahurda bir kaç yudum su içmek
- Açlık boyunca 2-3 günde bir lavman yapmak
- Açlık ve koruma günleri boyunca kimyasal her şeyden uzak durmak (sabun, şampuan dahil)
- Her gün ya da iki günde bir soğuğa yakın ılık suyla gusül almak
- Her gün en az 30 dakika yürüyüş yapmak
- 11. günün sabahında limonlu su (taze sıkılmış greyfurt, elma, havuç da olabilir) ile orucu açmak, akşama kadar 1-1,5 litre meyve suyu içmek
- ikinci gün öğlene kadar meyve suyu, acıkınca tek çeşit meyve yemek
- üçüncü ve dördüncü günlerde sabah meyve suyu, sonra meyve, acıkınca salata, akşama yakın az pişmiş sebze yemek (tuzsuz, salçasız)
- Bu günlerde koyu yeşil ya da siyah renkte tuvalete çıkmak gerekir. Eğer çıkılmazsa 3. gün ve ya 4. gün yine lavman yapılmalı
- Beşinci günün sabahında 30gr bal şurubu içilir, diğer günler gibi devam edilir. Ek olarak akşam yemeğinde yoğurt yenir.
- Altıncı – Yedinci – sekizinci günlerde, beşinci gün yenilen yemekler yenir. Ek olarak ince dilim ekşi mayalı ekmek ya da çok az pirinç lapası yenir
- Dokuzuncu gün balık yenir
- Onuncu gün et yenir
- Yürüyüşlere devam edilir
Açlık yapılan gün sayısınca dikkat etmeye devam etmek önemlidir. Aksi halde vücuda giren 1gr tuz bile aşırı ödeme neden olabilir.
Ağır hastalıkların iyileşmesinde 10 günlük açlık çok etkilidir. Açlığın etkisi 7. ve 8. günlerden sonra hücrelere iner ve bozulan hücreleri iyileştirmeye veya parçalamaya başalar. (gerçek tıp aidin salih 155)
Tüm bu bilgiler ışığında vira bismillah dedim ve başladım. İlk 3 gün oldukça rahat geçti. Sadece hafif bir bulantı vardı. Her gün tuvalete çıktığım için, ilk lavmanı 3. gün yaptım.
4. gün, halsizlik başladı. Öğlen vaktinde uyudum. Uyandıktan sonra yürüyüş yaptım, ardından ılık suyla yıkandım. Mide bulantım devam ediyordu ama beni rahatsız edecek boyutta değildi. Günlük hayatımda yapacak bir sürü işim de vardı. Ödevlerim, sınavlarım, verdiğim online dersler, katılmam gereken sunumlar, ev işleri.. Annem olmasaydı yapamazdım. Yine de yardım etmek için neredeyse her gün mutfağa girdim. Bunlar beni hem oyalıyor hem de sabrımı zorluyordu.
5. gün, cildimde gözle görülür bir canlanma, parlama olmaya başladı. Halsizlik ve bulantı iyice arttı. Yine öğle vakti uyudum. Bu sefer zor uyanabildim. Yürüyüş ve ılık suyun ardından biraz daha toparlandım. Lavman günümdü. Ancak ufak bir defosu vardı ve onu kullanmak zorundaydım. Defo yüzünden suyu torbaya dolduramadım, eşimden yardım aldım. Önceden ılıttığım suyu, anneciğim soğumasın diye kaynayan çaydanlığın üzerine koymuş. Yeni koydum, dedi. Eşim de suyu torbaya boşalttı. Ben de aceleyle banyoya koşup, kontrol etmeden işleme başladım. Aman Allah’ım! Su kaynarmış! Yandım! çok kötüydü.. çok ama çok kötü! Hemen kendimi kurtardım ama ne çare.. Ardından ısrarla ılık suyla tekrar yapmamı, yanığı bu şekilde tedavi etmemi söylediler. İnsan zor durumda, çaresiz kalınca her teklife açık hale geliyor maalesef. Denileni yaptım. Aman Allah’ım! Yok böyle bir acı! Büyük bir ıkınma hissiyle birlikte bir ağrı, sancı hissediyorum. O an çığlıklarıma engel olamadım. Böyle bir şeyi daha önce doğum yaparken yaşamıştım, bir de şimdi. Eşim ve annem bu arada çok korktular tabi. Hemen birilerini aramaya başladılar. Akrabalardan doktorları, anlayacağını düşündükleri tüm dostları, 112 acili ve açlık programını yaptıran doktorumu da.. Ama, ya bana bana yardım edebilecekleri bir cevap alamadılar ya da ulaşamadılar. Apar topar acile gittik. Halimi görünce bekletmeden aldılar. Hikayeyi duyan doktor durumdan hiç hoşlanmadı. Hemen bir röntgen çekildi. Sonuçları beklerken, açlık programı yaptıran doktorun asistanı dönüş yaptı. Program bittiği için artık hastaları değildim, on günlük açlığı kendi kendime yapıyordum ama yine de ilgilendiler. Yapmam gereken bir kaç şey söylediler. O esnada sonuçlar çıktı ve acil doktorunun yanına gittik. Masasında değildi, arkamızdan o da geldi. Bana kızarak bilgisayarının başına oturdu.
– Niye lavman yaptın sen bakayım? Hayır yani bu yaşta ne lavmanı? Olmaz öyle, lavman iyi bir şey değil!
Bir yandan da ekranın açılmasını bekliyordu. Sonuçları görmüş olacak ki, duraksadı.
– Şimdi sana ben bir şey yazacağım…. Bak şimdi bunu kullan tamam mı! Sen de kabızlık olmuş, şu durumda en etkili çözüm Lavman! hadi bakalım, geçmiş olsun.
Gülmekten acımı unuttum bir süre. Ama doktorun haline değil, kendi halime gülmekten 🙂
Hastanenin verdiği ilaçlı lavmanı elbette kullanmadım. Eve gidip, asistan hanımın yapmamı söylediği şeylere baktım. Onlar da lavman yazmışlar. Kırmızı pancar suyuyla lavman. İlk kez o zaman öğrendim. Ama o akşam perişan durumdaydım. İstediğim tek şey gözlerimi kapatmak ve açtığımda yeni ve sorunsuz bir güne uyanmaktı. Sadece sıcak su torbası aldım ve yattım.
6. gün, acıyla uyandım. Hemen torbayı yeniledim. Sıcaklık olmadan duramıyordum. Tuvaletimi yapmak giderek zorlaşıyordu. Asistan hanımla tekrar telefonda görüştük. Taş düşürüyor olabileceğimi söyledi. Zaten açlıkların 5. 6. günlerinde düşebilirmiş. Ve doktorun bana kızdığını, durumumun 10 günlük açlık için uygun olmadığını söyledi. Öncelikle çözmem gereken kabızlık problemim olduğunu hatırlattı. Ben geçti sanmıştım ama öyle her gün tuvalete çıkıyorum diye geçmiş olmuyormuş. Sonlandırmamı istediler. Çok üzüldüm. Aslında iyi gidiyordum, dayanabiliyordum. En önemlisi yarılamıştım. Bırakmak istemedim. 6. gün kırmızı pancar suyuyla lavman yaptım. Sıcak su torbasının üstüne oturdum. Günü tamamladım.
7. gün, ağrım oldukça hafiflemişti ama hala sıcak suyla geziyordum. Halsizlik iyice artmış, günün çoğunu yatakta geçiriyordum. Yine lavman yaptım. Gün içinde hafif bir titreme ve hafif bulantı da oldu. Ama 5. günün acısı daha ağırdı. Doktorla tekrar konuştuk. Yine, açlığı sonlandırmamın daha faydalı olacağını söyledi. Kabızlık varken uzun açlıklar yapılmaz, Önce bu meseleyi çözmeliyiz, deyince tamam dedim.
8. 9. ve 10. günleri, sadece sıvı alarak geçirdim. 8. gün greyfurt suyunu içerken, ” bu dünyanın en güzel şeyi” dedim. Şimdiye kadar ağzıma değen en güzel tatlardan biriydi. Son üç günü, meyve suları içerek tamamladım.
10 günlük açlık diye çıktığım yolu, 7 günlük açlıkla tamamladım. Şifa Allah’tan. Rızık Allah’tan. Tevekkeltüalellah.
Koruma günlerimi yukarıdaki listeye göre yaptım. Tüm süreç boyunca toplam 8-9 kilo verdim. Yemeye başladığınızda yürüyüş yapmazsanız kilo vermeniz duruyor. Ben de her gün yürüyemedim.
Peki bana neler kattı; Rüyalarımdan lezzet almaya başladım, zihnim açıldı, düşüncelerim berraklaştı, kırılganlığım azaldı, üzüntülerim artık pek üzmemeye başladı, sakinliğim daha huzurlu oldu, nefes (oksijen) aldığımı hissetmeye başladım, daha enerjik, dinç oldum, canlandım, neşelendim, ibadetlerimden aldığım keyif arttı, dua ederken dilim açıldı, konuşmam daha bir akıcı oldu.. En çok, bebeğimin, emanetim varlığındaki nimeti daha şeffaf tefekkür eder oldum.
Öyle keyif aldım, öyle şenlendim. Kendimi ödüllendirmeyi de ihmal etmedim. Programı tamamladıktan sonra kendime bir güzel içli köfte yaptım. Karnımı sadece onunla doyurdum. Doyana kadar yedim. Kaç tane mi? Dörtten sonra yiyemedim 🙂
Velhasıl kelam, kalem hocamın dediği gibi, ” Herkese tavsiye, dostlara emirdir. ”
2 YORUM