Gurul Gurul

 Ağızım şapırdıyor, karnım gurulduyor.

Gözlerim, abur cubur kutumu arıyor.

Hmm! En son nerede bıraktım acaba?

Dur bakayım şuraya, biraz da buraya

Neredesin hadi çık ortaya?

İşte buldum seni! İçinden seçeyim üzümleri

Bismillah deyip açayım, kuru üzümleri alayım,

Ağızıma atıp enerji dolayım.

Kutumda başka neler varmış bakayım,

Hurmaa! Kemiklerim artık çok güçlü, Baksana!

Bir de fındık alayım, hurmanın içine sarayım,

Bismillah deyip ağızıma atayım.

Darılma bana haşmetli padişahım,

Saray tatlısından bile lezzetlidir benim bu tatlım!

Vay başıma gelenler! Bu kayısılar neredeler?

Kesin kedicik yedi, hepsini bitirdi!

Aa kedicik! Gerçekten bitirmişsin!

Sadece ağızınla değil her yerinle yemişsin.

Afiyet şifa olsun, benden sana ikram olsun.

Bu kutu başka kutu. İçi üzüm, fındık, fıstık, hurma dolu!

Amma ve lakin, kutuların efendisi incirin kendisi.

İçinde saklar tohumları ve çekirdeklerini.

Bak! dinle, kahraman dede ne diyor;

‘’Zerrecikler gibi tohumlar, başlarında koca ağaçları taşıyorlar’’

Dallara konan meyvelerini, küçük ellere ikram ediyorlar

Bismillah deyip toplayalım, tüm sevdiklerimizle paylaşalım.