İLK ADIM: BESLENME DÜZENİ

Açlıklara başlanmadan önce yapılması gereken en önemli şey; ABURCUBURLARI VE KİMYASAL DETERJANLARI ÇÖPE ATMAK 🙂 Paketli gıdaların yapım aşamasında kullanılan endüstriyel maddelerden haberi olmayan yok artık. Deterjanlar hakeza! Bu konulara burada girmeyeceğim. Bizim için önemli olan, vücudun atıklardan arınabileceği kadar arınmış olması. Ne kadar uzun süre önce paketli gıdayı bırakırsanız, açlığınız o kadar kolay ve etkili ve şifalı olur. Benim şahsi kanaatimi soracak olursanız, en azından bir buçuk ay paketli ürün kullanmayın diyebilirim.

İkinci olarak, yemek düzeni. Yani;

• Niyet etmek. Niyet her işin başıdır ve işi kolaylaştıran yegane unsurdur. Allah’a yönelip, onun rızasını umarak, onun ismiyle başlamak en güzelidir
• Akşam yemeğini en geç 20.00’da bitirmek, bir daha hiç bir şey yememek. Eğer bir aksilik olur geç kalırsanız, sofra sekizde, sekiz buçukta hazır olursa, yememek

• yemeğin yanında su dahil sıvı şeyler tüketmemek
• çorba içilecekse ortalama on beş dakika önce içip, katı yemeğe geçmek
• tek çeşit yemek yemek
• kahvaltıda hurma, incir, taze sıkılmış meyve suyundan birini tercih etmek
• mümkünse tek öğün beslenmek, çok zorlanılıyorsa en azından öğünün birini salata ile yapmak
• şeker, kafein, glütenden bu süreçte mümkün olduğunca uzak kalmak
• sarımsak yutmayı alışkanlık haline getirmek
• En önemlisi, haftanın belirlediğiniz bir gününü, sadece, taze sıkılmış meyve suyuyla geçirmek. Her hafta aynı gün yapmak, gününü değiştirmemek
• Her gün en az yarım saat, ortalama bir, bir buçuk saat yürüyüş yapmak

Bu programa ortalama bir ay dikkat etmemiz gerekiyor ki, vücudumuz hem az yemeye alışsın hem de biz aç kalmaya ünsiyet kazanalım. Bu iki aşama aynı anda da yapılabilir. Vakitten kazanmış oluruz. Bir, bir buçuk ay bu düzeni uyguladığımızda artık vücudumuz 36 saatlik açlığa hazır hale gelir.

Şunu belirtmeliyim ki, açlıktan korkmak için hiçbir sebep yoktur. Hatta açlığın özel bir tadı vardır. O tadı alanlar açlığı bırakmak istemezler. Oruç tutmak ne kolaymış derler. Çünkü açlıkta şifa vardır. Eğer şifa sadece bir maddede, otta, suda olsaydı, bir tek zenginler ona sahip olurdu ve kimseyle paylaşmazlardı. Halbuki Rabbimiz şifayı, bizim ulaşabileceğimiz her yere bırakmıştır. Bu şekilde düşünerek açlık yapılırsa neticeleri daha kıymetli olacaktır.

Sizi, oruç tutup sıhhat bulmaya, açlığın tadını almaya davet ediyorum. Bu yolda neler yaşadığımı anlatarak size yardımcı ve teşvikkar olmayı umuyorum 🙂 Bir sonraki yazımda hazırlık sürecindeki tecrübelerimden bahsedeceğim.

Selam ve Dua ile..